2 Ocak 2012 Pazartesi

SEVGİ, SAYGI, MASTÜRBASYON Bİ DE BONCUK

“Bence insanlar birbirlerini anlamaya gayret eder ve birbirlerine sevgi beslerlerse dünyamız daha yaşanılası bir yer olacaktır.”

Soru : bu cümle patolojik midir?
Evet.
Soru : böyle bir cümle neden kurulur?
Birden fazla sebebi var.

Cümleyi bir yerden alıntılamadım ben uydurdum, öğürerek uydurdum!
Cümlenin patolojisi cümle sahibinin mürekkep yalamışlığını belli etme isteğinden geliyor. “Ulan bu kadar mürekkep yaladın da kura kura bunu mu kurdun?” diye yakasına yapışmak mümkün elbette ama şiddete karşıyız tabi:p Beri yandan “Yav sev ki güzel olsun.” cümlesi aynı basit önermeyi içerdiği halde patolojik değil zira önemsiz bir cümle kurduğunun farkında olan birine ait bu cümle, bu yüzden kendini belli etme telaşından uzak, bu yüzden basit-önemsiz-sıradan ve bu yüzden de samimi.
Evet tepedeki cümlenin antipatikliğinin bir sebebi de vıcık vıcık samimiyetsizliğidir. Yani herkesin diline doladığı bu temenniden öte bir gerçekliğe ve derinliğe sahip olmayan cümleyi niye böyle tumturaklı tumturaklı kurar ki bi insan? Olsa olsa kendini belli etmeye çalışıyordur, derdi sevgi vs. değildir.

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi 66 yıldır savaşsız (savaşsız sayılır) yaşayan dünya için artık yetmez olmuş durumda, tarihte ilk defa görülen yeni yeni ihtiyaçlar tarif etmek gerek artık ve bu yeni icat ihtiyaçlar öncekileriyle mukayese kabul etmez şekilde yabancı, soyut, insana uzak… ve dolayısıyla da marazi! Balans ayarını hep büyük yıkımlarla, savaşlarla tutturmaya alışmış insanlık arpayı bol bulduğu son 60 yılda öncelik sıralamalarını iyiden iyiye şaşırmış, gerçeklik duygusundan hiç olmadığı kadar uzaklaşmış durumda. Mastürbasyon hiç bu kadar legal olmamıştı(r).

Bahsettiğim marazi ihtiyacı “entelektüel farklılık vehmi ve arzı” diye tarif edebilirim. Yeni bir şey değil bu elbette ama son yıllarda sosyal manya halini aldı! Uzay boşluğunda kapladığı hacmi beyhude yere kaplamadığını ispatlamak için yeni yöntemler geliştiriliyor insanlar, kendilerini tebasını kaybetmiş kral zanneden bünyeler çığlık içinde, herkeste bir kadri bilinmemişlik hissi, herkeste "bir gün keşfedileceği" ümidi…

8 yorum:

  1. Ben olsam ilk cümleyi "yaşanılası" olmadan kurardım :))))

    YanıtlaSil
  2. iyi de yerine bişi koymak lazım cümle düşer yoksa, tumturağı kalmaz mazallah! :))
    yerine ne koyacağız, öneri alabilir miyim?

    YanıtlaSil
  3. yaşanılası'dan başka her şey olabilir,hem hava atmak için kurduğumdan çok da gerekli değil uygun bir şey bulmak :)

    (Bu dünya yaşanılası bir yermiş-olacakmış,hala öyle sananlar var ha?)

    YanıtlaSil
  4. yahu ben o cümlenin günahına ortak arıyorum, bir kelimesinin olsun günahını başkası çekse olmaz mı, hepsi bana fazla değil midir?
    ayrıca bu günahın hepsini bana yıkmanın da günahı vardır, ağırdır:)

    YanıtlaSil
  5. Sizin günahınızı niye başkası çekecekmiş onu anlamadım şimdi.Neyse,bırakın dağınık kalsın.

    YanıtlaSil
  6. Latifeydi yahu. Tamam benim olsun hepsi napalim:(

    YanıtlaSil
  7. benimki de şakaydı ama :) koymadım mahsus. :)

    YanıtlaSil
  8. alacağınız olsun bakalım...yazdım bir kenara.

    YanıtlaSil

Öne Çıkan Yayın

ÇOK GÜZELSİN GİTME DUR NOKTASI

Şahsi tarihimizin tekerrür ede ede gözümüze sokmaya çalıştığı toplamda sadece tek bir şey vardır belki de: O aslında öyle değil. Taz...