7 Mart 2016 Pazartesi

MELANKOMİK NOTLAR - 27

Canım armut çekti bu akşam. Neden? Dolapta armut var çünkü...eğittim canımı, öyle olur olmaz şeyler çekmiyor artık, sadece olurlar. (Yalan)

Bu seri katiller de bi tuhaf, öldürüp duruyorlar insanları! Halbuki bekleseler kendiliklerinden ölecekler zaten, kaç yıl yaşar ki yani bi insan en fazla? (Hannibal izliyorum şu sıralar da, kafa biraz kriminal)

Neden yönelimim hep kafasının içinde lunapark çalıştıran insanlara doğru? Şöyle kamu spotu gibi konuşan, akıllı uslu insanlara da yürüsem ya azıcık? Hangi filmdi unuttum, adam kadına "senin yapacağın en büyük çılgınlık vitamin haplarını almayı unutmak olur!" diye ayar veriyordu. Kadın bi de karısıydı iyi mi! Lan geri zeka ne evlendin ki onla?! (Kadın güzeldi)

Blog tarihinin en yazmalı dönemindeyim, hunharca yazıyorum. Sıkılıncaya kadar böyle.

Bu instagram ahalisine de makyaja bulanmış mimari foto yahut landscape olsun anca, aksi türlüsüne tahammülleri yok. Whiskas'a alışmış kedi gibiler.

Ha bu arada blogun izlenme sayıları da son bir kaç aydır katlanmış. Yazı sayısındaki artıştan bağımsız bu izlenme artışı biliyorum. Tek bir kişinin marifeti de değil, öyle oldu mu belli oluyor. Ama kimdir bu girenler? Fikrim yok. (Çok az var)

Sebepli bir keyif hali söz konusu bu akşam. O keyifle olmaz saçma şeyler yazıp yazmadığıma yarın karar vericem. Nötr kafayla yazıyı fazla sulu bulursam silerim komple.

Dün "elinde hazır bir tas çorbayla sipariş almaya geliyor" dediğim garson bu akşam öyle bomboş geldi...gücendim ama belli etmedim. Çorba? İstedim tabi gene.

1 kilo almışım! Acilen ölüm orucuna başlıyorum tekrar! Ekmek yokk, hem de hiç yok!

Böyle sanki Paris üzerinden kulaklarım çınlatılmış gibi ama...emin olamıyo insan. Radikal sol beyin olduğum için sezgi yeteneği de kısıt malum. Ama sondaki duaya iştirakim full, net. Amin yani.

Altta kalan adalet istiyor, üste çıkan "hukuk" diyor. Dünün zalimi bu gün mazlum olmaktan muzdarip, müşteki. "Benim faşizmim iyidir" cümlesi kampların ortak noktası. Çok sıtkım sıyrıldı şu ülkeden, empati ve samimiyet kara borsa...iyi bari, memleket meselelerine dair lafımızı da ettik.

Bu Suzi bildiğin manyak. Bilmiş de seçmişim sanki.

Niye "bayım" diye hitap var da "bayanım" diye yok? Aklı karışıyo insanın.

Cumartesi günü bir ışık vardı ki...başım döndü yol boyu güzelliğinden, öyle böyle değil...ama makine yanımda yoktu. Harcamamak lazım bunları, uyanık olmak lazım, fevt etme dem-i şebabı Hüseyin!

Not: O neden öyle edilmiş anlamadım bak şimdi!..Allah Allah!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

ÇOK GÜZELSİN GİTME DUR NOKTASI

Şahsi tarihimizin tekerrür ede ede gözümüze sokmaya çalıştığı toplamda sadece tek bir şey vardır belki de: O aslında öyle değil. Taz...