Zor soruları çözüp de kolayları çözemeyen öğrenciler var.
Kolay olduğu için çözemiyorlar. Var böyle bir sendrom, “bu kadar basit olamaz”
fikriyle sorunun ihtiva etmediği bir komplekslik arıyor çocuk soruda ,
çözemiyor.
Hah işte, anlamaya çalıştığın şey aslında belki de
yoktur. Vardır yani tabi de, anlaşılması gereken bir şey yoktur. Yani sen bi
şeyin sende bişeylik ihtiyacı doğurduğuna kanisindir ama aslında ilk var olan o
şeylik ihtiyacıdır ve o şey de üstüne gelmiştir
sadece. Deniz kıyısında sayısız taş var
ve hiçbiri ötekine benzemez…hayır, benzerler aslında, taş işte hepsi.
Anlaman gereken tek bir şey varsa o da bu.
Bu taş meselesi mühim aslında.
Hayli yıl öncesi, gece saat 12 falan, Bostancı sahili,
rüzgar var, üşüyoruz, sokak lambasının altında ayaktayız, eller cepte,
gözler denizde. “Ben” diye anlatmaya başladı, “Barcelona’da yaşarken bazen fırtına olurdu, rüzgar denizin içindeki taşları
kıyıya yığardı. İnsanlar ellerinde poşetlerle güzel taş toplamak için
kalabalıklar oluştururdu sahilde. Güzel gördükleri taşları poşetlerine doldurur
götürürlerdi. Ben kalabalığa karışmazdım, tenha bi yer bulur orada kendi taşımı
arardım. Bana en çok benzeyen, beni en çok yansıtan taş…bulurdum. Elime alır
severdim taşımı, öperdim, konuşur dertleşirdim onunla. Sonra da denize geri
atardım.”
Aklımda kalmasından belli zaten ki etkilemiş beni bu
gerçek hikaye. Şimdi?
Şimdi bu kişi beni nadiren arar ve artık telefonlarını
açmıyorum. Mesaj yazarsa cevap vermiyorum. Alkollü oluyor aradığında çünkü ve dediklerinin
çoğu anlaşılmıyor. Türk değil zaten aksanlı konuşuyor ve seçebildiğim
kelimelerden anladığım kadarıyla sağlıklı bir mantık silsilesi takip etmiyor
sözleri. Arada bana iltifatlar düzüyor, ilgilenmiyorum. Oldukça zekidir,
muhayyilesi de güzeldir tamam ama bildiğin saçmalıyor işte, sözlerine verecek
karşılığım yok, kulağım telefonun altında boşuna terliyor, bitemeyen bir
eziyet.
Bu olan şey bir tavsama mıdır yoksa gerçeğe evrilme mi?
Önemsiz, bazen biri bazen öteki, çok zaman ikisi birden. Yapmaman gereken tek
bir şey var: izafe etme. Yapman gerekense tek: yaşa bir köşede payına düşeni.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder