Whatsap'ta kendime mesaj atmanın mümkün olduğunu yeni
öğrendim, artık not etmek istediğim şeyleri kendime mesaj olarak atarken
Facebook'u değil de Whatsap'ı kullanıyorum, süper oldu bu. Yalnız ilginç bir
şey var; beni bazen çevrimiçi göstermiyor da "en son şu vakitte
görüldü" diye gösteriyor. Nerdeyim ki?
Kuyruğunu ısırmayı nihayet başarmış köpeğin durumu...gibi
bir durum. Ama error veriyor kuyruğu ısırınca :)
Anlamadıklarıma ek:
Instagram'daki takipçilerimin yarısı ecnebi iken hikayeme
bakanların neden % 95'i Türk?
"Ölümü gör bak"taki kasıt söyleyen kişinin ölüsünün görülmesi midir yoksa
"ölüm"ü gör, yani "ölüm ile karşılaş" mıdır? Tercihler bu
farka göre ciddi değişiklikler arz edebilir de ondan sordum.
Test edildiğimi fark ettiğimde benden beklenenin tam
tersini yapmak özel zevklerim arasında geliyor. Sen misin sınayan, inadına en
düşük puanı alayım da gör...kafası.
Öğrenmem gerekenler: şovmenlik, politiklik
Sürekli hayırsız olanın peşinden koşarsan hayırlısının olması gayet normal, ne
şaşırıyorsun ki? :p
Kural: hiçbir soysuz, soysuzluğunu sergileme fırsatını
ıskalamaz. Ama asalet sadece gerektiğinde belli edilen bir şey.
Sosyal medya hesaplarımdaki engellemeleri çözdüm, bir
çeşit arınma gibi. Ama Instagram'dakiler çöz çöz bitmedi! Şu takip edip
bırakanları engelliyordum bir aralar, bu yüzden oranın engelli listesi şişmiş
de şişmiş, uğraşamadım artık bıraktım. Arınamıyorum!
Ne acayip ya bütün bu her şey! Evet.
Etkinliklerle ilgili basit ve işlevsel bir kriterim var:
bir etkinlik o kadar zaman sigarasız kaldığına değmeli.
Bu hesapla en önemsediğim etkinlik oruç olmuş oluyor :)
Şöyle de tuhaf bir durum var ki; bir şeyden en çok
bahsedenler o şeyin en nasipsizleri olabiliyor. Ahlakın öneminden bahsedenlerin
ahlak fakiri olmaları, sürekli sevgiden bahsedenlerin güdük bir sevme
kabiliyetine sahip oluşları yahut ona bile sahip olamayışları, dürüstlüğün
öneminden en çok dem vuranların en yalancı olanlar olmaları vs. "Eksiğin lafla tamamlanması" diyorum buna ben ama yok yani, ondan da başka bişi bu.
İnsan bir kez soğuyunca bir daha üşümezmiş...Georg Buchner
abi böyle buyurmuş.
Bir fotoğraf hocam vardı, çok sanatçı ve aşırı deli bir
adamdı. Kendisi söylemişti, her akşam rakı içermiş ve yine her akşam rakı içmek
için bir konsept sebebi olurmuş. O sebep de çok zaman tek bir fotoğraf olurmuş.
İyi fotoğraf tarifi de bunun üzerindendi, iyi bir fotoğrafa bakarak bir gece
rakı içilebilmeliymiş...öyle derdi. Bir gecelik meze olamıyorsa o fotoğraf
yaramaz yani.
Alkol kültürüm yok, konsept sebep bilmem...ama olsaydı
bir geceyi kesin şu söze ayırırdım. Ciğerimi yedin be adam, o nasıl güzel cümle?!
Parça tesirli.
"Herkes" aslında "her kes" şeklinde ayrı
yazılması gereken bir ifade. Kes, kimse demek, herkes de her kimse yani bütün
insanlar manasına geliyor. "Bikes" var mesela bugün kullanılmayan,
"kimsesiz" demek. "Kes" kelimesi kullanımdan düşünce
"herkes" de ayrı ayrı manalı olamadığı için bitişik yazılıyor.
Dünyanın dönüşü tam da böyledir. Yanlış, doğru olur ve doğruluğu
sorgulanmaz. “Herkes”in neden bitişik yazıldığını anlayan aynı anda başka pek
çok şeyi anlar.
Aynı fotoğraf hocası (fotoğraf sanatçısı ve yönetmendi
aslında) benim direğin üzerine konan
kuşlu fotoğrafımı çok beğenmişti (kolay beğenmezdi) ve şöyle demişti:
direklerin üzerine konan kuşları kadınlara benzetiyorum.
Değişik benzetmeler konusunda ben de hiç fena değilimdir
ama bunca yıl geçti, hala kuş-kadın bağlantısını kurabilmiş değilim, orijinal
adamdı vesselam. Kafası her iki manada da güzeldi :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder