Ben ve benim gibi fotoğrafla biraz düşüp kalkmış kişilere sıklıkla
sorulan ve hiç sevmediğimiz bir sorudur: hangi makineyi tavsiye edersiniz?
Hep maruz kaldığım bir soruydu bu ama Instagram hesabımı
aktif kullanalı beri dm üzerinden ekstra ekstra maruz kalıyorum artık ve
telefon klavyesi ile makinenin tek başına bir önem arz etmediğini anlatmak çok
zor! Galiba bu yazıyı da bu soruyu soranlara direkt link verip kurtulmak için
yazıyorum. (Kızmayın, mağdurum valla)
Şimdi bir kere objektif pek çok bakımdan (her bakımdan
değil) makineden daha önemli bir şeydir, neden hiç objektif sorulmaz da hep
makine sorulur?
Sanılıyor ki makine pahalı olunca fotoğraf kalitesi
uçacak…hiç yok öyle bir şey. Fotoğrafik ortamların
en meşhur atasözü der ki: fotoğraf makinesiz çekilmez ama fotoğrafı makine
çekmez. Ara Güler’in “iyi makineyle iyi fotoğraf çekilseydi en pahalı daktilonun
sahibi en iyi yazar olurdu.” sözü de bonus olsun.
Bir de teknik ve görsel bir temel alt yapıya sahip
olmadan güzel bir şeyler üretmek isteyenlerin çektiklerini gösterip “gözüm
nasıl sence?” diye sormaları var ki bu soru da yersiz. Hiç piyano çalmamış
birinde piyano yeteneği olup olmadığı nasıl anlaşılır? Önce bayağı bir
anlatırsın eğitirsin, sonra bakarsın iş var mı yok mu diye. Herhalde en az 1
yıl alır bu süreç. Fotoğrafta da farklı değil ki bu, birinin yeteneğinin olup
olmadığının anlaşılması için eğitimle dolu en az bir yılın geçmesi gerekiyor. Deklanşöre
basmak kolay evet ama fotoğraf çekmek göründüğü kadar kolay değil, hem de hiç
değil!. Bir eğitim almadan uzun süre fotoğraf üretmek mümkün fakat fotoğraf
çeke çeke öğrenilebilecek bir şey değil, yıllarca yerinizde sayarsınız. İlerlemenin
şartı eğitim. Her şey temel eğitimle başlıyor ama farklı farklı formatlarda
eğitim hiç bitmiyor. Bu öğrenme-üretme sürecinde göz adeta evrim geçiriyor. Çok
güzel bir histir gözün bu evrimine şahit olmak, tavsiye ederim.
Fotoğraf eğitimi almamış kişilerin asla pahalı bir ekipmana
yatırım yapmasını önermeyiz. Eğitim almaya başlamış kişilere de başlangıçta bu
işe büyük paralar yatırmasını önermeyiz, belli bir yol alındıktan sonra, bazı
şeyler şekillendikten sonra ihtiyaca göre yapılmalıdır yatırım.
Reklam gibi olmasın ama…olsun da anasını satiim, diğer
şehirleri bilemem fakat İstanbul’da fotoğraf eğitimi işini en sağlıklı en aklı
başında veren yer İfsak’tır. Fotoğrafı hobi olarak benimsemek isteyenler gitsin
gözleri kapalı teslim olsun İfsak’a, gitmeden önce makine falan da almasınlar,
orada en doğru şekilde yönlendirileceklerdir.
Yani bu işin öyle kestirme bir yolu falan yok, pırt diye
nasıl piyano çalmaya başlayamazsanız pırt diye iyi fotoğraf üretmeye de
başlayamazsınız. Sabır, sebat ve emek gerek, bunların olması için de heves
gerek. İçinizde güzel fotoğraf üretme isteği hissediyorsanız hiç tereddüt
etmeyin, eğitim alın, bu güzelliği kendinize yaptığınız için pişman olmayacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder