3 Ocak 2016 Pazar

DİLİ MECRUH VEŞ SAD PARE KARBAN-I KELAM

Bazen, aslında öyle olmadığını bildiğin halde öyleymiş gibi zannettiğin zannedilerek yaşamaya devam edip gitmeni emreder gurur tanrısı. Kurban ister gurur tanrısı, verirsin.
Sonra "Eyvallah dersin geçer gider." Zaman tanrısı ise o "aslında öyle değil"i  sonradan "önemsiz"e çevirir. Ona da eyvallah.

Dünyayı 3 boyutlu görmemize sebep olan şey tek değil de 2 göze sahip oluşumuzmuş. Bu kadar mı? Değil. Bir akışın (zaman) içinde oluşumuz da pek çok şeyi zihnimizle tamamlayarak hacimler diyarında hissetmemizi sağlıyor. Fotoğraf makinesininse tek gözü var. "Objektif" diyorlar ki aslında hiç de objektif falan değildir. Aldığım pek çok fotoğraf eğitiminde fotoğraf çekmenin 3 boyutlu gerçekliği 2 boyutlu bir düzleme sıkıştırmak olduğu, bunun farkında olmanın önemi anlatıldı. Tek bir ana dair iki boyutlu bir illüzyondan başka bir şey değil yani fotoğraf, gerçeğin yerini tutamaz. Netlik gibi.
Netlik, "ya öyle ya değil" kafasıdır. İndirgenmiş gerçekliktir. Hayatın akışına paralel bir hal değildir. Netlik beklentisi bencilcedir ve insanın kendini dayatmasıdır. Hayatı anlamamanın ifadesidir. En büyük hatamdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

ÇOK GÜZELSİN GİTME DUR NOKTASI

Şahsi tarihimizin tekerrür ede ede gözümüze sokmaya çalıştığı toplamda sadece tek bir şey vardır belki de: O aslında öyle değil. Taz...