Sevmek bir eylem değil bir karşı duruştur. Duymak da bir eylem değildir bir sokuluştur. İnsanın erime iştihası varlığın çıkarttığı seslerden rahatsız bir kayboluşsa aşk doğrudan yok oluştur.
İnsan, içinden tek bir yolun geçtiğini kabul edebilmek için fıtratını inkar etmek zorundadır, bütün yolların kendiliğinden içinden geçiyor olması doğası gereğidir. Neye “var” diyorsa o var olur ama yokluğa erişimsizliği her söylediğini yanlış ya da eksik olmaya mahkum kılmıştır.
Bir şeyin en önemli sebebi hep kendinden bir öncekidir ve durmak istediği halde duramayan tele benzer insan…zira titreşmeye programlıdır. En temel muradı durmak olduğu için durduğunu sandığı da çok olur. Rakamları tanımayan muhasebecinin tuttuğu defter gibi bir muhasebe defterine benzer bu yüzden ömrümüz.
Her tarif tek boyutlu bir yol parçası, her bilgi bir sanrıdır. İrili ufaklı tatminler seni gerçek gerçeklerden korur ama bu korunma belirli bir kara parçasında, sonlu bir zaman dilimiyle sınırlıdır. “Buldum” dediğin anda kaybolursun. Kim gökyüzü büyüklüğünde bir şemsiyeye sahip olabilir ki?
Karanlık bir gecede bilmediği bir yolda yürürken uzaktan-yakından gelen köpek havlamaları değildir insanı korkutan. Başka yolların varlığından haberdar olmak, başka mümkün yollar olduğunu bilmek korkutur insanı asıl. Rüzgarın sesi elbette huzur vericidir ama rüzgarın nereden geldiğini merak etmek huzursuzluk verir.
Belaya talip olmaktan daha kötüsü varsa o da belayı satın almak. Evet, hafıza-i beşer nisyan ile malüldür ama asıl malül, nisyandan nasipsiz beşerdir.
Kubrick’in reçetesine (bkz. eyes wide shut, son cümle) tabi olmaktan başka bir reçete var ise telle aynı frekansta titreşen bir saba makamında kaybolmaktır.
"Bir şeyin en önemli sebebi hep kendinden bir öncekidir ve durmak istediği halde duramayan tele benzer insan…zira titreşmeye programlıdır. En temel muradı durmak olduğu için durduğunu sandığı da çok olur. Rakamları tanımayan muhasebecinin tuttuğu defter gibi bir muhasebe defterine benzer bu yüzden ömrümüz"
YanıtlaSilDüşünmem gerekli...
bi istanbul sortinde konuşuruz yahu, yorma çok kafayı:)
YanıtlaSilbulunduğun yerde oldukça lazım netekim o kafa:)
karanlık bir gecede köpek havlamasından korkmam ...rüzgarın nerden geldiği değil belki de şiddeti korkutur beni ..birşeyin en önemli sebebi birönceki olabilirken bazen ilk başlatan sebepte olabilir..değişkendir şartlar ,olgular,yaşananlar bazen çok kaypaktır ,bir bakarasın ayaklarının altından hayat bir anda kayıverir..hiç bir mazareti olmadan ..yani vadide olmak kıyısı olmasa da iyidir bazen ...
YanıtlaSil