Gerçek bir aydın, aydın olduğunu kabul etmez. Gerçek bir şairin büyük bir şair olduğunu dillendirmesi ise son derece normaldir.
Aydın için aslolan farkındalıktır ve bu farkındalığı neleri bildiğine değil bilmediği ne kadar çok şey olduğuna dairdir. Şairin tüm sermayesi ise kendi içine yönelmiş narsist bakışlarıdır ki yazdığı şiirin kendi içini titretmiyorsa başkasının içini titretmeyeceğini bilir gerçek şair.
Aydın yerçekimine ram ve tabidir, şairse yerçekimiyle mücadele halindedir.
Düşsüz aydın sıkıcı ve bir yere ulaşmayandır. Gerçeklerden kopuk şairse hedefe kuru sıkı mermiler atan avcı gibidir, gürültüden ibarettir.
İnsanın gerçeği bu ikisinin arasında bir yerlere düşer…ya da bir parçası bir tarafa, diğer parçası öteki tarafa düşer. Aklı düşer, gönlü düşer, kendi düşer…parçalanmakla malüldür beşer.