Yazlığın verandasındayım, kitap okuyorum, sahuru
bekliyorum. Donuyorum! Haziran geldi neredeyse Allah'ım bu ne soğuk! Ama içeri
de gidemiyorum çünkü hanımeli muhteşem kokuyor.
Hal böyle iken soğuk-sıcak demeden çalışan çağrışım treninin lokomotifini
tetikledi işte sonra bir şeyler, kendimi Necati Abi'nin bir repliğini
hatırlamaya çalışırken buldum. Google sağ olsun, şöyle demiş güzel abimiz:
Öfkeyi teselliyle tedavi ederken kaşı gözü yarmışız azıcık, yüreği
kanatacak kadar. Ki bizi bozmaz. Yürek yaraları ile havaya girmek erkeğin
şanındandır.
Ah be güzel abim, nasıl güzel özetlemişsin öyle. Bu repliği yazan Ali Ulvi
Hünkar; yahu nasıl bir güzel adamsın sen! Bir keresinde de Necati
Abi'ye "aşk acısı şık durmalı üzerinde" diye nasihat ettirmiştin
gençlerden birine...elde kağıt kalem baştan bi daha mı izlesem yoksa şunu?
Sığ olmayan bir ruha sahip olup da şu diziyi (Sultan Makamı) izlememiş
olanlar bilmeliler ki büyük ziyandalar!
Bu kenar mahalle edebiyatı cümleler burada dursun...çok zarifler.
Bu kenar mahalle edebiyatı cümleler burada dursun...çok zarifler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder