Leoparın kuyruğunu tutma, tutarsan da bırakma.
Zimbabwe atasözü.
Bir yerine bıçak girmiş birine yapılması gereken ilkyardım, bıçağı girdiği
yerden çıkartmamaktır, yani hiçbir şey yapmamaktır... doktora götürmek lazımdır
adamı. Bıçak yerinden çıkarsa kanama başlar çünkü, bıçağı kanamanın
durdurulabileceği bir yerde çıkartmak gerekir, yoksa kan kaybı çok olur.
Septikle paranoyağın farkı septiğin şüphelerini akla dayandırmasıdır,
paranoyaksa bünyesi abuk subuk şüpheler üreten hastadır, şüpheleri
ciddiye alınası değildir.
Korku insanı korur, yapabileceği şeyleri yapmasını engelleyerek korur.
Korkuyu ortadan kaldıran ise daha büyük bir korkudur.
Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek:
Bütün saatlerini tek bir kişiye göre ayarlamış ve o saatin çok yanlış bir
saat olduğuna dair şüpheler besleyen bir septiğin tek bir dileği vardır:
paranoyak çıkmak... yani şüphelerinde haksız çıkmak ister çünkü acıdan korkar.
Fakat mantıklı sebeplere dayanan şüpheleri giderilmedikçe gelecek korkusu acı
korkusunu bastırmaya başlar, kurban giderek acıya gönüllü hale gelir...ve
sonunda bıçağı çıkarır. En olmadık yerde bırakır leoparın kuyruğunu çünkü bu
işin bir olur yeri yoktur, doktoru yoktur, tamamen serbest kalmış bir leopar
artık kaderdir, kanama kaçınılmazdır.
Çok yıllar önce birisi bana "yalan söylesem bile bana inanmak
zorundasın" demişti ama inanmamıştım çünkü gerçekten yalan söylüyordu,
suçum inanmamaktı...zaman da şüphelerimi haklı çıkartmıştı.
Haklılık hastalıktır, haklı çıkmak lanettir, zaman tanrısının en sevdiği
ceza da insanı şüphelerinde haklı çıkartmaktır.
İyi bilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder