6 Haziran 2011 Pazartesi

HANGİ KÖŞE TERS?

Herkes kendi meşrebince anar…
Aynı geçmişi “öncelikle iyileri” ya da “öncelikle kötüleri” hatırlamaya gayret eden türlü çeşit insan görebilirsiniz.

Herkes meşrebince kanar.
Düşük debili ama uzun kanamalar da mümkündür şiddetli ama kısa kanamak da.

Herkes meşrebince ağlar.
Kimi yüzünü ıslatmaz kimi gözlerinden resmen yaygara döker.

Herkes meşrebince yanar.
Islak odun gibi alevsiz ve bol dumanlı yangınlara da rastlarız bir an evvel yanıp kül olmaya çalışan odunlara da…Pamuksa için için yanar. Okulda öyle öğretmişlerdi.

Peki bir tek insan birden fazla meşrep belirtisi gösterebilir mi? Evet. Bunun adı bazen öğrenmedir bazen bozulma ama aynı insan kendisini bile şaşırtacak türlü haller içindede olabilir, sınır zannettiği şeylerin ötesinde yeni sınırlar olduğunu fark etmesi kendisi için de olağan dışıdır çünkü.

Şimdiye kadarki sözümüz hep nesneye dairdi, öznenin niteliği de sonuçlar üzerinde ciddi etkilidir elbette. Herkesin de bildiği gibi iki molekülün reaksiyona girerek kendilerine hiç benzemeyen yeni bir molekül oluşturabiliyor olması temel prensiplerdendir.

Denklem tamam gibi ama eksik. Eşitliğin sağ ya da sol yanına kimliği ve şiddeti belirsiz bir “X” çarpanı koyarak eşitliği X’in belirsizliğiyle sigortalamış oluruz ancak X’in varlığının gerçek bir eşitliğin hiçbir zaman mevcut olamayacağının teminatı olması gerçeğini de masanın görünen bir yerinde muhafaza etmemiz gerekiyor.

Denklemde kullanacağınız tüm değerleri içinden “hey bana bakın”ı çıkarttıktan sonra kullanmak lazım yalnız, bütün parametreler için tesiri farklı bir düzeltme faktörü gibi de düşünebiliriz bunu.

Ya da düşünmeyiz. Uyuruz mesela. Uyurken düşünemiyor olmanın serin sıcaklığına teslim oluruz hala birazcık düşünebiliyorsak. Ama düşünürken uyuyamıyor olma handikapını aşmak gerekiyor bunu yapabilmek için. Kapalı ama kilitsiz kapının arkasında cennetten bir bahçe, önünde azgın köpekler.

Köpekler denkleme dahil değil tabi ama köpeklikler son derece dahil.

Beni bir kez köpek ısırdı o da kendi köpeğimdi! İki sene önceydi, 10 yıl önce bisküvi kutusunda yavruyken elimize gelen kangal ısırdı...Mecaz falan yok, bildiğiniz köpek, bildiğiniz gibi ısırdı işte...

Bu yazıda belirli bir kişi ya da kuruma kasıt yoktur, çok fazla sayıda duruma uygun düşer yazdıklarım. Herkesinkinden farklı bir hayatım olmadı, herkesinki gibiydi, herkes gibiydi.

4 yorum:

  1. Birsen Tezer SESLENDİRİR;
    Seni sevdiğimdendir gelirim ben bu yere
    Ayaklarım basmaz yere görürüm önümü
    Ararım sinmiş köşelerde ben dünümü

    Dağlar bilmez
    Bağlar bilir
    Orman bilmez
    Baş çeşme bilir

    Dağlar bilmez
    Dostlar bilir
    Eller bilmez
    Baş çeşme bilir

    Seni sevdiğimdendir gelirim ben bu yere
    Yanaklarıma değmeden düşer gözümün yaşı
    Bakarım kendim gibi kel kalmış selvilere

    Dağlar bilmez
    Bağlar bilir
    Orman bilmez
    Baş çeşme bilir

    Dağlar bilmez
    Dostlar bilir
    Eller bilmez
    Baş çeşme bilir
    nedense bu şarkıyı anımsattı ,yazdıkların meşrebince ağladığında yanaklarına değmeden gözyaşlarına ...daldım gitti.......hA bir de köpek o ,hem ısırır hem sever..:)

    YanıtlaSil
  2. Hissizlikte meşrep nasıl birşeydir ki,ya evt şuna katılmamak mümkün değil "Herkes meşrebince yanar",güzel,duygu dolu ve nitekim manidar ,üstat demek lazım yav aro:)

    YanıtlaSil
  3. duygularımı sokaktan "demir aliyon, aliminyon aliyon, eskiciii" diye bağıran birine biraz mandal karışılığında vermeyi teklif etmiştim bi kere...
    benim duygularım bi mandal etmezmiş, vermedi:)
    abartılı iltifatın için aro:)

    YanıtlaSil

Öne Çıkan Yayın

ÇOK GÜZELSİN GİTME DUR NOKTASI

Şahsi tarihimizin tekerrür ede ede gözümüze sokmaya çalıştığı toplamda sadece tek bir şey vardır belki de: O aslında öyle değil. Taz...