14 Haziran 2011 Salı

KUZUCUK! AH KUZUCUK!

Masum; suçsuz, günahsız, temiz, saf demek.


Kaybolan masumiyete ağlayabilmek için masumiyetin tamamen kaybolmamış olması gerekiyor...

Babam almıştı onu bana,
sadece iki paraya.
Kuzucuk! Ah kuzucuk””

Zaman değiştirir ve değişim kirlenmeyle eş anlamlı gibidir. Püritenlerin sapkın katılığındaki gibi dönmüyor dünya, sevinilmeli mi üzünülmeli mi belirsiz…

“Ardından kasap çıktı ortaya,
ve babamın aldığı
kuzuyu yiyen 
kediyi boğan 
köpeği döven 
sopayı yakan 
ateşi söndüren 
suyu içen 
öküzü kesti. 
Sonra ölüm meleği geldi,
babamın aldığı
kuzuyu yiyen 
kediyi boğan
köpeği döven 
sopayı yakan 
ateşi söndüren 
suyu içen 
öküzü kesen 
kasabın aldı canını. 
Kuzucuk! Ah kuzucuk!”

Öyle oldu, şöyle olmadı, dağdan aştı, dereden taştı, kenarından döndü, duvara çarptı, yolundan saptı, hendekten düştü, haklar, haksızlıklar, bedeller…Bi sürü, bi sürü, bi sürü bişi…Hepsi ezber, hepsi takipte, hepsi bilinen…Ama hepsi geçebilir, hepsi unutulan….Akılda varsa yoksa bir;
Kuzucuk! Ah kuzucuk!

Neden şarkı söylüyorsun, küçük kuzu?
Henüz bahar gelmedi buraya,
ne de fısıh bayramı erişti.
Değiştin mi hiç?
Değiştim ben bu sene…
ve her gece, 
her bir gece.
Sadece dört soru sormuştum sana
ama bu gece
başka bir soru düşündüm:
zalimin mazlum ile, 
celladın kurban ile
dönüp durduğu 
bu dehşet çemberi 
bunca delilik ne kadar daha sürecek böyle?

Evet…Ne kadar daha? ve neden şarkı söylüyorsun gerçekten , neyin şarkısını söylüyorsun? Kuzucuk! Aaah kuzucuk!

“Bu yıl, benim değişen.
Eskiden uysal bir kuzuydum,
sonra bir kaplan oldum…
ve vahşi bir kurt.
Güvercindim önceden, bir ceylandım.
Bu günse bilmiyorum ne olduğumu.
Babam almıştı onu bana,
sadece iki paraya.
Kuzucuk! Ah kuzucuk!



Neden ağlıyorsun? Kaybolan masumiyetine ağladığını mı düşünüyorsun? Masumiyetinin tamamen kaybolmadığını mı düşünüyorsun?
Ya haklısın...ya da sadece işler istediğin gibi gitmediği için ağlıyorsun, yiten masumiyetine değil kendine ağlıyorsun.



Hiç bir günahı gidermez, hiç bir olmuşu olmamış kılmaz, suçu yıkamaz ama...ağlamada gayretli olmak lazım, ağlamak lazım elden geldiğince...giden kuzucuğun peşinden. 
Ağlamak için ağlamak lazım. 
Kuzucuk! Ah kuzucuk!

4 yorum:

  1. masumiyetimi kaybettiğimde ağlamadım ,ölmek istedim ..ölemedim... kaybolmak istedim.. kaybolamadım ,anladım ki değişim başladı öğütülecektim ....keşke ağlasaymışım.

    YanıtlaSil
  2. öğütülmüş olmak ağlamaya mani değil ki, her parçanla ayrı ayrı ağlarsın...sürümden kazanır akıbet kıvamı tutturursun...kendini bırakmadan bırak, yeter.

    YanıtlaSil
  3. Böylesine dışa vurulmalı duygular..Ünlü şair gibi...Öyle bişey yazacaksınki,açıklamak istenip açıklanmayacak.Biraz zeka ile yoğrulmuş,üzerine aşırı romantizm katılmış,yarı da hüznün eklendiği " yüzünü ıslatmadan ağlamak misali"...

    YanıtlaSil

Öne Çıkan Yayın

ÇOK GÜZELSİN GİTME DUR NOKTASI

Şahsi tarihimizin tekerrür ede ede gözümüze sokmaya çalıştığı toplamda sadece tek bir şey vardır belki de: O aslında öyle değil. Taz...