4 Temmuz 2025 Cuma

O AN

 

İnsan zihni belirsizliği sevmez çünkü belirsizlikte bekasına tehdit vardır. Hakikati olduğu gibi heterojen ve degrade geçişli değil de homojen ve keskin geçişli olarak görmek istemesi de bundandır. Her şeyi olduğu gibi görmeye çalışan mutsuzlarla (realist) görmek istediği gibi gören mutsuzların (romantik) bir arada yaşamasına da hayat diyoruz. (Yanlış yazmadım, insan dediğin mutsuz bir şeydir)
Yani yargılar kesinliğe yaklaştıkça gerçeklikten uzaklaşır, kısa-basit-bilinen bir şeydir bu…

 

Ama;

 

Eşyanın tabiatındaki fluluğun aksine kesinlik arz ederken gerçekliğine halel gelmeyen şeyler var ki yazının konusu da budur.

 

Çocuk düşer, canı yanar, annesine bakar. Annesi “aman yavrum düştü” diye ünlerse ağlamaya başlar ama annesi gülerse o da annesiyle güler.
Anne teselli çeşmesini açarsa çocuk içer, gülerse güler, basit. Çocuğun bunlardan birini seçtiği bir “o an” vardır ve seçimde annenin tavrı önemlidir.
Ha tabi çocuk fena düşerse anasına manasına bakmadan feryadı koyverir o ayrı, bazı dertler gerçektir, bazıları edinilmiş derttir nitekim.

 

Aşık olurken de bir “o an” vardır, verilmiş karardır aşk, bir şeyin karşısında durur kendini bırakır ya da bırakmazsın. İşin tuhafı bünye bu kararı alır-uygular da sana söylemez, farkında olmadan zokayı yutmalar da vardır, kendini aşık sananların aslında öyle olmadıklarını anlaması da.

 

Annesinin açılmış kucağına ağlayarak atlamak ya da anneyle birlikte gülmek…her ikisinde de çocuğun menfaati var, her ikisi de sıkılmaktan iyidir çünkü! İnsan dediğin menfaatini kovalayan bir şey zaten, bu hesapla demek ki aşık olmakta da olmamakta da menfaati var...

 

Bahsettiğim “o an” kesinliğinin objelerin-olayların kimyasında değil de insanın o kimyayı karşılama biçiminde… daha da doğrusu mevcut gerçekliği vesile bilerek bir şeye dönüşme ya da dönüşmeme kararında… olduğunun farkında olmak lazımdır.

 

7 saniye kuralı diye bir şey varmış intihar işinde, şahıs kesin olarak intihara karar verdikten sonra 7 saniye içinde eylemek geçmek zorundaymış.
7. saniye sonunda hala bir şey yapmamışsa topladığı cesaret dökülüveriyormuş ve sıfırdan cesaret toplamak zorunda kalacağı yeni bir döngüye giriyormuş.
Eh, aşka benziyor bu 7 saniye işi, kendini bıraktığın ya da bırakmadığın bir “o an” var… yalnız aşkta süre 7 saniyeden kısadır bence:p

 

İstifa kararı, boşanma kararı, uzun uzun yazdıktan sonra “gönder”e basmak vs. örnek çok.
Hepsinin içinde 7 saniyeye sıkışmış bir “o an” var.

 

Can sıkıntısından dağın tepesindeki kayayı yuvarlayan şahıs; kayanın düşmesi bitince yine sıkılacaksın… biliyorsun değil mi?

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

ÇOK GÜZELSİN GİTME DUR NOKTASI

Şahsi tarihimizin tekerrür ede ede gözümüze sokmaya çalıştığı toplamda sadece tek bir şey vardır belki de: O aslında öyle değil. Taz...