17 Ağustos 2024 Cumartesi

MELANKOMİK NOTLAR - 43

 Empati borçlandırır.

 

Tutmuş duadan gol yemek mi yoksa tutmuş bedduayı yaşamak mı daha fena? En fenası bozulmuş beyaz eşya bence, servisler hem sahtekar hem gelmiyor.

 

İyi bir şiir kitabı, sayfaları sırayla okunarak değil tırtıklanarak tüketilir. Sarhoş mehter takımı gibi okunur, her şiir arada bir bakılan resim gibidir ve bitince bitmez.

 

Suretinde mana ararken bulduğunu mana zannedenlerin en öz işi: burçlar.

 

Mesajı olan filmleri sevmiyorum. Olmayan filmleri de sevmiyorum. Ama bazı filmleri seviyorum. Sokmayın lan gözümüze bu kadar ve hikayeniz yoksa anlatmayın!

 

Ölmek isteyen biri moralin çok önemli olduğu bir hastalığa tutulur da doktorların "çare yok" dediği noktada öleceğine çok sevinir ve morali tavan yaparsa hastalıktan kurtulur mu yoksa ölür mü? Moral ne tarafa çalışır? Paradoks gibi evet ama bence ölür.

 

Karanlık tarafından yutulanın aydınlığa dönüşü her zaman mümkündür ama karanlığı yutmuşa çare olmaz.


Üzgün olmadan özgün olamazsın.
Bezgin ol ki gezgin olasın.
Kuzguna yavrusu düzgün görünürmüş.
Süzgüne çözgün gerekmez.
Şaka şaka, kafiye tutuyo diye kural uyduranlardan değiliz, çözgün ne hem? :p
Yalnız şu kuzgunlu olan fena olmadı sanki :)

 

Kırılmaya alışmış insanı tekrar be tekrar kırmakta beis görmüyor insanlar çünkü zaten kırık.

 

Kelimeleri yabancı kökenli diye hakir görürsek huzurumuz kalmaz. "Huzur" kelimesi  Arapça kökenli çünkü.

 

Reflü, balıklarda da oluyor mu?

 

Normal insan yetmez gerçek insan lazım. Öğürmeden yaşayabilen insan değil.

 

Merhametin > özsaygın            = merhametin kibir olarak algılanır,                                                         gaddarlık görürsün,
Nefretin > özsaygın                  = etine dayalı bir bıçakla yaşarsın,
İntikam arzun > özsaygın         = bıçak eninde sonunda sana da girer,
Sevilme isteğin > özsaygın      = sevgisini istediklerin yanında durmak için                                                 ücret talep eder,
Sevgin > özsaygın                    = düşersin,
Saygı talebin > özsaygın          = zorladıkça itibarsızlaşırsın,
Maddi beklentilerin > özsaygın = sktir ordan!
Hakikat talebin > her şey          = piyasada para etmezsin,
Hakikat talebin > her şey          = acıyla yükselirsin.

 

Kaybedilmeden kazanılamayacak savaşların zaferinden Allah’a sığınırım.

 

Çoluğunun çocuğunun rızkını pavyon karılarına yediren adam mı daha kötüdür yoksa pavyon karılarının çantasından para çalıp çoluğuna çocuğuna götüren adam mı?
Bu soruya tutarlı cevap üretebilen biri şu hayatta her şeyi anlar.
Borsada altın sertifikalarından üç beş kazandıklarımı hisselere yedirdiğim günlerde rızkı pavyon karılarına yediriyor gibi hissediyordum, sonra tersi oldu, hisselerden kazandıklarımı sertifikalarda kaybettim. Bu soru da öyle geldi aklıma.
Soruya tutarlı cevabım yok ama belirtmeliyim ki konsomatrisleri soymak da çok iğrenç.

 

Yürüdüğüm için kilo vermedim ama yürümediğim için kilo aldım. Adaletine yandımın dünyası!

 

MFÖ'nün dediği gibi, bir zamanlar aşık olmuştum ama randıman alamadım. Hey gidi Bodrum.

 

Görsel Çöplüğü'nün horozlarıyız, kimse iyi değil.

 

Polisiye dizilerde çok fazla lüzumsuz seks oluyor. Kardeşim polisiyemizi verin gidelim, bu ne azgınlıktır!

 

Bana dokunmayın lan bir yıl yaşayın… ya da daha çok bana ne!


Gerçekten anlamak istiyorsan maruz kal.

 

Bana hangi partiye oy vermemem gerektiğini değil hangi partiye oy vermem gerektiğini söyleyin. Ben de size o dediğiniz partiye neden oy vermeyeceğimi anlatayım.
Bu konuda boş konuşmayanlar, sadece susanlar.

 

Arabaların arkasından artık koşmayan köpek anlamıştır bir şeyleri de iyi mi etmiştir sanki?

 

Boğulan birisi kendisini kurtarmaya çalışanın kafasını suya bastırarak su yüzünde kalmaya çalışır, bunun sonucunda her ikisinin de boğulması gayet mukadderdir ki örnekleri çok.
Özdeğer yoksunu biri ilgi gördüğünde de aynısını yapar, ilgi göstereni dibe bastırır… yükselebilmek için… geçici bir yükselme için… yükseldiğini sanmak için.
O sebepten kendisine düşük değer biçen birine ilgi duysanız bile belli etmeyin.
Böyle işe yaramaz formülleri uç uca eklesen burdan Ankara’ya yol olur biliyorum ama… formül de yanlış değil nihayetinde.

 

Şu blogda bana artık saçma gelen o kadar çok şey var ki, tek tek silinesi hepsi. Bir de lüzumsuzca uzatmalarım var, onları da ya silmek ya kısaltmak lazım ama… kim uğraşıcak? Kaldı ki neden yani?
15 aydır dokunmadığın bloğa 15 ay sonra hiçbir şey olmamış gibi melankomik not yazmak da bambaşka bir yüzsüzlük, o da ayrı.



Meraklısına kıyak:


My Brilliant Friend.... dizisi, aha şu:
https://www.dizigom1.tv/my-brilliant-friend-1-sezon-4-bolum-hd1/
1. sezon, 4. bölümün sonu,
Kulaklıkla izleyin, speaker olmaz.
Defalarca izledim o havai fişek sahnesini, her izleyişte kıyam kaçınılmaz!
Birbirine ekli şu iki parça çalıyor:


https://www.youtube.com/watch?v=BDRv-zJqb4w&list=PLUyCPXD3ekvxGYvMpZ0XXKtVO1lra_ktC&index=6


https://www.youtube.com/watch?v=KIvgU1NsKJE

 

İçinizde ayaklanma çıkmadıysa boş verin, meraklısı değilmişsiniz demek.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

ÇOK GÜZELSİN GİTME DUR NOKTASI

Şahsi tarihimizin tekerrür ede ede gözümüze sokmaya çalıştığı toplamda sadece tek bir şey vardır belki de: O aslında öyle değil. Taz...