Pencere… bir pencereye bakar bütün iş.
Koca bir gökyüzünün ayağının altında uzandığını
görebilirsin mesela ama gördüğün aslında gökyüzü değildir.
Kolay anlamaların olur.
Ağacından (anasından) ayrı düşmüş yaprak cesetleri hızla
geçiyorsa sonbahardır, hava terliyse yazdır, kışsa cenin pozisyonu makbuldür
vs.
Sonra yalnızları yürüyüşünden tanırsın çünkü yalnız
yürürler… ama onlar yanlarında biri yürürken de yalnızdırlar.
İnsanların sarmalanma ihtiyacı kışın artar.
Bilmelerin de olur ama onlar biraz zordur.
Üşüyor ya da simitlerini satamadı diye Simitçi için
üzülebilirsin mesela… ama adam sabah evden çıkmadan hemen önce karısını dövmüş
olabilir. Karısının adamı aldatıyor olması merhamet için yeter sebep
değildir... ki kadın başka sebepten dayak yemiştir. Sonra ne bileyim şu karşıdaki
çocuk aşktan ölmeye çok hazır görünebilir ama aslında itin tekidir, mazbut
sandığın tezgahtar kız her erkeğe aynı yalanı aynı inandırıcı gözlerle
söyleyebilmektedir, yardımsever bakkalın ticareti hilelidir… merhamet gönderirsin,
sevgi taşırsın, nefret yüklüsündür, öfke püskürtürsün, saygı beslersin ve hepsi de bir güzel yanlıştır iyi mi?
İyi.
Not: Pencerenin perdelisi makbuldür, açılır-kapanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder