11 Ocak 2017 Çarşamba

SIKILMAK ÇOK SIKICI

Belirsizlik insanda anksiyete yaratır. Böyledir bu, sebebini sorgulamak çok da gerekli değil ama bu rahatsızlığın sebebi insanın belirsizliği varlığına tehdit gibi algılamasıdır herhalde, beka fikrinin marifeti olsa gerek o rahatsızlık.
Hal böyle olunca bilmek ister insan, bütün kapalı kutuları açmak ister…kutuların birinden ebesinin örekesi çıkacak olsa bile!

Dexter izliyorum son zamanlar, 4. sezondayım, sağlam diziymiş!
Duygudan nasipsiz bir seri katil Dexter ama iyi adam çünkü sadece katilleri öldürüyor, kuralları var. İzleyici seviyor bu sebepten Dexter’ı, karakterle bütünleşiyor, alamadığımız intikamları bir güzel alıyor Dexter bizim için kötülerden, içimiz soğuyor.
Bir de ailesi var arkadaşın, ikisi üvey üç çocuk ve sürekli gereklilik kipli cümleler kuran, kamu spotu gibi sıkıcı bir eş. Dexter gibi parıltılı bir zekanın bu sıradan-sıkıcı hatuna tahammül göstermesi şahsen beni acayip rahatsız ediyor ama yapacak bişi yok, kamuflaj lazım Dexter’a.
İşte bu vasıfsız hatun Dexter’ın bir yalanını yakalıyor ve meseleyi büyütüyor da büyütüyor, evlilik terapistlerine gidiliyor falan. Halbuki Dexter karısının çok daha büyük bir yalanını yakalamış olduğu halde o yalanı yakaladığından bahsetmiyor bile karısına, kendine saklıyor. Kadının 3. kocasıymış Dexter meğer ama 2. olduğunu söylemiş kadın, adamımız küçük bir araştırmayla işi çözüyor ama susuyor.

Susmasının sebebi kadını önemsemeyişidir. Kadının yakaladığı yalanı büyütmesinin sebebi de aile dediği o şeyi, Dexter’ı acayip önemsemesidir.

Yani kapalı kutuları kapalı halde bırakabiliyorsun eğer önemsemezsen…ve tanışmak zorunda kalmıyorsun ebenin örekesiyle!  Belirsizlik varlığa bir tehdit evet ama belirliye çevirme çabasının kendisi ayrı, belirli olduktan sonra öğrenilenler ayrı tehdit varlığa. Her bok varlığa tehdit yani!

Aynı dizide vecize gibi de bir replik geçti. Kadın arkadaş kalmak istiyor ama adamın fena halde hisleri var kadına,  yerinde duramıyor (Dexter değil bu adam, başka biri, polis) ve kadına şöyle diyor:
Hep seninle olmak istiyorum ve bunu sağlamanın yolu arkadaşlıksa… tamam arkadaş olalım.
Hiç öyle değilmiş görünen ama gayet üst düzey zarafet-lirizm ihtiva eden bir cümle bu.

Şimdi birinin ötekine karşı böyle üst düzey hisleri mevcut ise o kişiye karşı toleransı yüksek olur evet... ama tam da aynı sebepten toleranssızlığı da yüksek olur. O kişinin yanından ayrılmamak için harcayacağı çaba yüksek olur ama o kişideki küçük bir pot da aşırı önem arz eder his sahibi kişide.
Belirsizlik-belirlilik denklemini kuran temel unsur ne kadar önem atfedildiğidir, her şey “önem”le başlar…anlamla da devam eder!
His-önem-anlam, sıralama böyle, denklem böyle kuruluyor.

“Anlama kafayı taktıysan anlamsızlıkla dost olmalısın.” diye yazmıştım vakt-i zamanında bir melankomik not olarak bu bloga.

Denklemin bu boktan yapısının en yaygın tezahürü aşk evliliklerinin kısa sürede kabusa dönüşmesi ve/veya nihayete ermesidir. Az önemli kişilerle kurulmuş az beklentili ilişkilerinse ömrü çok uzun olabiliyor.
Tam burada şartlara ve kişilik rengine göre şekillenen bir tercih söz konusudur:
Yanındayken sıkıldığın ama zararsız biriyle bir cesedi sürükler gibi yaşayacağın uzun süreli bir ilişki mi yoksa böyle dolu dolu 10 numara coşkulu ama kısa sürme tehlikesi arz eden bir ilişki mi?

Ben Dexter’ın yerinde olsaydım 2 günden daha fazla tahammül göstermezdim o kadına, yemişim kamuflajı…çünkü sıkılmak çok sıkıcı!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

ÇOK GÜZELSİN GİTME DUR NOKTASI

Şahsi tarihimizin tekerrür ede ede gözümüze sokmaya çalıştığı toplamda sadece tek bir şey vardır belki de: O aslında öyle değil. Taz...