15 Ağustos 2010 Pazar

tekdüze, biteviye, mutad, bermutad, monoton, yeknesak

kaptan'ın seyir bönlüğüne ek :

aynı anlamda ne kadar da çok kelime var di mi? evet.

aynı tas aynı kimya üzre bermutad saatler, günler, saniyeler...şu seratonin azıcık yükselse ya.

en güvendiğim kişi-kurum-kavram ıskartaya çıkıverdi. tesis etmek zor yıkmak kolay.

bu ne kadar çok sıcak!

havuza gittik. muhabbet olmasa çekilir şey değil...suya girip tekrar geri dönmek üzere yüzerek yol almanın neresi zevkli olabilir ki? bronzlaşmak da saçma benim için çünkü doğuştan gelen (bir işe yaramasa da) bir bronzluğum var zaten. bornozum yok! (iğrenç) saçım olsaydı bi de...

düşünmekten, aynı şeyi düşünmekten, başka başka şeyleri aynı belirli şeyle karıştırarak düşünmekten sadece nutuk atarken muaf olabiliyorum. tuhaf aslında ama neden tuhaf olduğunu açıklayamam şimdi, çok sıcak.

15.10.2011 günü dışında beklediğim bir gün olsaydı keşke. hem başka yeni bir gün hem de mümkünse daha yakın bir gün. 15.10.2011'den 13 gün sonra da marduk geliyor zaten. (biliyorum marduk öyle bir şey değil ama anlaşılsın işte, ben anladım)

anlamak yok çocuğum anlar gibi olmak var, akla karşı son tavır saçlarını yolmak var.

günlük diye ayrı blog açtık ama burayı günlüğümsü havadan kurtaramadık. günlüğe tecavüz ediyor bu blog. kendinden katmayınca olmuyor azizim, neylersin.

en asık suratlı maymun ya da maymunluk yapan en asık suratlı insan ben miyimdir acaba? yok be vardır 7 milyarın içinde daha nice cevherler.

bela dildendir ol dildar elinden dadımız yoktur,
gönüldendir şikayet, kimseden feryadımız yoktur....ne muhteşem bir beyittir bu.

yeni, sabah, gün, güneş, ihtimal, muhtemel, güzel...bu kelimeler birleşip aralarına yeni kardeşlerini de alarak cümle kursunlar. lütfen. "gerçek" kelimesi de olsun o cümlenin içinde. lütfen.

secret'a mı sardım ki? tamamını bile okumadım yahu nasıl sararım. secret beni sarsın o zaman. lütfen.

ey secret sonuna kadar okunmadınsa tarafımdan bilesin ki buna sebep ben değil midemdir. kusuruna bakma lütfen. hastadır kendisi, üşütür dururum ben onu hep, üşütük yani.

secret! secter!

ahmet abi güzelim;
bir mendil nasıl kanar?
diş değil tırnak değil...
kevgirimde koca delikler.

fotoşok yapmam lazım ama yapasım yok.

serdar kaşıkçılar'dan bana gelsin o şarkı. çok sevdiğim hani. o biliyor.

anormal can ıkıntısı. (imla hatası, eksik harf yok, akr. var)

büyük konuşuyorum başıma geliyor. kınıyorum başıma geliyor. güzel şeyler diliyorum olmuyor. kötü şeyler geçiriyorum aklımdan oluyor. aklımdan geçirdiklerim ya boşa gidiyor ya geriye ok olarak dönüyor. tek kazancım nötr olanlar ki onlar da aklımdan geçirmediklerim, düşünmediklerimdir. düşünmedikçe kazanıyorum. ne kötü denklem. hele de benim için.

kapıcıyı arıyorum cepten su getirsin diye, telefonu dııt dııt diye çalmıyorda diyor ki : turkcelleee bağlan hayataaa!...hadi leyn:)

gerçekten takip edilen bir paranoyaktan daha kötüsü ne olabilir ki? tünelin ucunda görünen ışık da üzerine gelen trenin farları olabilir hem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

ÇOK GÜZELSİN GİTME DUR NOKTASI

Şahsi tarihimizin tekerrür ede ede gözümüze sokmaya çalıştığı toplamda sadece tek bir şey vardır belki de: O aslında öyle değil. Taz...