9 Ağustos 2010 Pazartesi

AZAT BUZAT

az önce (1 dk önce) muhtemelen hayatımda ilk defa duyduğum bir azeri türküsü dinliyordum. sözler dikkatimi çekti, bir soru düşürdü aklıma, türkünün kendisi de güzel değildi zaten, pause yaptım burayı açtım.
diyor ki türkü : azad bir guştum, yuvamdan uçtum, bu genç yaşımda, toprağa düştüm...
gerisini dinlemedim, başlangıç böyleydi.
saçma bu sözler. yuvan varsa azad (özgür) olamazsın ki!
ziya paşa "azade ser olurdum asib-i derd-i gamdan, ya dehre gelmeseydim ya aklım olmasaydı" derken tıpkı dertli'nin "tek başıma olsam şaha gedaya kul olmam, viran olası hanede evlad ü ıyal var" demesi gibi yuvası olmanın özgürlüğü imkansız kıldığının altını çizer.
yuva demek sorumluluk demektir, bağlılık ve dolayısıyla bağımlılık demektir ki insanların zaman zaman varlıklarından rahatsız oldukları şeyler olsa da asla vazgeçmek istemedikleri şeylerdir. yani insanlar özgür falan olmak istemezler. özgür olmamak, tutsak olmak diye tarif ettikleri şey sadece istedikleri şeylerin olmuyor oluşu ya da olan şeyleri istedikleri gibi olmayışıdır...
hapisteki bir adam tutsaktır, dışarıdaki özgürdür....ne demek bu? hapisteki adamın iradesi dahilinde hareket etme imkanı elinden alınmış dışarıdaki adamınki alınmamıştır öyle mi? tam olarak öyle değil. hapisteki adam volta atmak, konuşmak, susmak, göz kırpmak vs. konularında şahsi tercihlerini kullanabilir, istediğini yapabilir. dışarıdaki adamsa bir çok konuda istediğini yapabilir bu doğru ama yapabildiğinden çok daha fazlasını istiyor olsa bile yapamaz...parası yoksa lüks arabaya binemez, vizesi yoksa gitmek istediği ülkeye gidemez. uçamaz ya da ne kadar isterse istesin.
yani özgür olmak diye bir şey yoktur, bahsedilen özgürlük kesinlikle kısmi bir özgürlüktür, hapisteki adamla dışarıdakinin farkı sadece dışarıdakinin kısmi özgürlüğünün içeridekinden daha fazla olmasından başka bir şey değildir.
bununla da bitmiyor ama...insanlar özgürlük derecelerinin artması için değil azalması için çabalarlar. çocuk yapar ömür boyu peşinden koşarlar, ev parası biriktirebilmek için daha fazla çalışır daha fazla boyun eğerler, daha fazla yönetmek ve dolayısıyla daha fazla sorumlu olmak isterler. tercihleri özgürlükten yana değildir.
sadece deliler ve çocuklar özgürdür kafa olarak. onların özgürlükleri ancak fiziksel olarak kısıtlanabilir. (acı, duvar vs.)
ve en önemlisi....insan sevdiğinin yanındaysa, sevdiği yerdeyse, sevdiği şeyler yapıyorsa o şeyleri yapmaktan vazgeçmez, ordan ayrılmak istemez, o kişiden kopmak istemez...insan sevdiği şeyler tarafından bağlanmak ister, özgür olmak istemez!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

ÇOK GÜZELSİN GİTME DUR NOKTASI

Şahsi tarihimizin tekerrür ede ede gözümüze sokmaya çalıştığı toplamda sadece tek bir şey vardır belki de: O aslında öyle değil. Taz...