23 Mart 2018 Cuma

KAPTAN


sen kendine yetmiyorsun hiç kimse sana yetmiyor
birini bitirmeden aklın öteki yolculukta

Anlamak da bir çeşit sarılma. Oysa gerçek bir sarılma anlamasız olur, anlamak anlamsızlığa açılmış en büyük kapı. 
Her "anlama" bir indirgemedir ve  indirgeme de "anlam"ın en büyük düşmanı...
Anlamak demek, karşıdakini bencil yerlerinden yakalamak demektir, rüşvet olarak anlaşılma lüksünü sunmak demektir… çok haksız bir rekabettir.
Biz bu dünyanın ihtiyaç sahipleriyiz ve bu bizim en büyük hakikatimizdir. Ve en büyük eksiğimiz de sebepsizlik.

Düşünmeden duyabilmek kimsenin harcı değil. Bebekler hariç.

Toprağı anlam yetiştirmeye müsait, sorusuz-bilmesiz bir uzak ülke mümkün fakat herkesin ülkesi kendine münhasır, iki cana yetmez bir tek ülke. Dahası o ülkeye giderken yanına kendini de almaman gerekir ki ayak basar basmaz ilk işin kendin için sınırlar çizmek olur.
Lüzumundan fazla muhayyel bir ülke...

yanımda olduğun zaman her zamankinden yalnızım

Çünkü iki insan aynı şeye bakıp aynı şeyi göremez. Aynı şeye beş dakika sonra bakıp aynı şeyi görmek de imkansız. Sonsuz bir tüketme içindeyiz ancak sonsuzdan tükettiğimiz için eksilme söz konusu değil.

Dün yediğimi öğüttüm, aklım yarınkinde.
Hayat; benim için neyin var?

yalnızlıktan da kurtulup yalnız kalmak isterim

Hüzün içeren hallerimize sebep en soylu ruhların bile mecburiyetler içindeki bir mideye tutsak olması değil midir? Öyledir.



Not: Alıntıların hepsi Attila İlhan’ın Kaptan şiirlerinden. Beş tanedir bunlar, çok fenadırlar!
Şunları yazmama sebep de sabah sabah (niyeyse) oturup baştan sona bir daha okumuş olmamdır. 
Çok üst düzey bir şiir olduğunu biliyor oluşum eski ama (niyeyse) son zamanlar çok taktım buna, du bakalım hayırlısı!
Meraklısına:

2 yorum:

  1. Şiir okumanın ve anlamanın hatta zevk almanın farklı bir entelektüel boyut olduğunu düşünüyorum. Düz yazıdan daha çok ilgi ve birikim bekliyor şiir, çöz beni diyor, o yüzden de herkesi kabul etmiyor bence. Bu yıl gittiğim yazarlık atölyesi bu konudaki eksiğimi gösterdi bana, bir de kitap okumak ve tahlil yani kelime hamallığından öteye gidemeyen için okumak aksesuar gibi. Çok iddialı hedeflerim yok ama, sevdiğim bir kaç şiiri ezberlesem ne güzel olur. Nasıl ki eski insanlar dediğimiz bir güruh vardır, artık yok onlardan deriz şairler için de öyle galiba.
    Teşekkür etmek istediğim bir konu.. Yazılarınızı okumayı ve düşün jimnastiği yaptırmasını seviyorum. Adetim değil, facebook sayfanıza da baktım, iyi ki bakmışım. Hoca diye bilinen grubun yaptığı açıklamalardan doğan spekülasyonlara dair yazdığınız bilgilendirici ve susturucu yazı hem okur olarak bana hem de bu konu da benimle yanlı bir yayın paylaşan bir yakınıma tatminkar bir cevap oldu. Tarih bilgim ne eksik niye eksik diye hayıflandım. Eksik çok artık gayret bizden tevfik Allah'tan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şiir biraz kadın gibi, ikisini de çözmek anlamsız, yanında yürümek gerek. Bir şarkıyı neden sevdiğinizi anlayamadığınız gibi bir şiiri sevme sebebiniz size karanlık. Neden öyle? Öyle çünkü, her şeyin cevabı olamıyor.
      Ve dediğiniz gibi maalesef şiir artık yok. Görsel çağındayız, lisanımız görsel oldu. Şiirin yaşamasına uygun bir iklim değil bu, eskilerle avunacağız, yapacak bir şey yok.
      Yazdıklarım için söylediğiniz güzel sözler için de çok teşekkür ederim, mutlu oldum :) Gayretler de neticesiz kalmaz Allah'ın izniyle :)

      Sil

Öne Çıkan Yayın

ÇOK GÜZELSİN GİTME DUR NOKTASI

Şahsi tarihimizin tekerrür ede ede gözümüze sokmaya çalıştığı toplamda sadece tek bir şey vardır belki de: O aslında öyle değil. Taz...