Kuşun uçmaklığı rızkının peşindeliğindendir, bizim
özgürlüğe yormamız densiz bir hüsn-i
talil sadece.
Black Mirror’a sardım…o bir neymiş yahu, nefesimi kesti!
6 bölüm izledim şimdiye dek (6 bölüm 2 sezon ediyor, ilk 2 sezon 3’er bölüm
sadece) ve her bir bölüm için düşündüklerimi yazsam 6 tane yekpare yazı çıkar
şuraya, öyle dolu, öyle zekice her bölüm. Şimdiye dek nasıl haberim olmamış,
nasıl atlamışım hayret!
İnsanın kötü hissetmesinin sebebi kötü olmasıdır ama sırf
kötü olmadığı için iyi hissedebilir insan. Biraz daha karışık aslında bu konu ama
uzatmayacağım.
Kibir bize kendimiz olmamız için çok lazım bir şey fakat
fazlası tanrı sanrısına sebep olduğu için kötü. Özeti bu kadar kısa ama çok uzun ve
girift bir mevzu bu, aklımda toparlamayı başarırsam yazısını yazarım fakat
cüret isteyen bir şey bunu yazmak, çok zor çünkü.
Cüretimiz var çok şükür, akıl da idare eder ama o
toparlama kısmı sıkıntılı :)
Başkalarına da oluyor mudur böyle bilmiyorum ama fena bir
şey yapıyorum ben, tanımadığım bazılarının günahını alıyorum...
Hakkında hiçbir şey bilmediğim birisinin geri zekalı
olduğunu bildiğim biriyle çok iyi anlaştığına şahit olduğumda "bu kadar
iyi anlaştığına göre kesin o da geri zekalı" gibisinden bir düşünce
geçiyor içimden. Sonra utanıyorum kendimden ama düşünce işte, geçiyo napiim,
engelleyemiyorum. Merak ediyorum işte ben gibi başkaları da var mı diye? (Kesin vardır.)
“Bu şehirde” kalıbı bir şarkıya-şiire girmişse
orada kesin yalnızlık vardır, acı, aşk, hasret, ayrılık falan vardır. Nasıl bir
hüzün şeysiyse artık “bu şehirde” dedikten sonra başka şey demene gerek bile yok,
hüzün garanti….Saçma!
Ayrılık kelimesinin eş anlamlıları: hicran, firkat, firak…kesin
başkaları da vardır! Nasıl lazım bir kelimeyse türetmiş de türetmişler, çok
ayrılmışlarsa demek!
Eskimo dilinde karın yağış şekliyle ilgili 30 kelime
varmış. Lapa lapa, sulu sepken, tipi gibi…bizde de var ama toplasan 5 tane
çıkmaz. Bir şeyin bir kültürde ne kadar mühim olduğunu anlamanın en kolay yolu
o şeyle ilgili ne kadar çok kelime olduğuna bakmak. Bu hesapla mazimiz birazcık
ayyaş çünkü eş anlam bakımından kadeh kelimesi ayrılık’tan da zengin: sagar, peymane, cam, ayağ, piyale…hep kadeh
demek bunlar, bilmediğim başkaları da kesin vardır.
Bir de konuyla ilgili değil ama bir divan şiirinde “rüzgar”
kelimesi geçiyorsa kastedilen zamandır, zaman rüzgar gibi geçer ya, o hesap, zaman
demezler, kapalı istiareyle bahsederler zamandan. Gerçekten rüzgar demeleri
gerektiğindeyse rüzgar demez “bad” derler…harbi ilginç şu bizim atalar!
Güzel şeyler de tıpkı fena şeyler gibi kaçınılmazlık arz eder. Hayat bir tercih gibi sunmaz kendini, dayatır.
Güzel şeyler de tıpkı fena şeyler gibi kaçınılmazlık arz eder. Hayat bir tercih gibi sunmaz kendini, dayatır.
Küçük mutluluk ne yaa? Olmuşken adam gibi olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder