1 Aralık 2016 Perşembe

MELANKOMİK NOTLAR - 34

Kuşun uçmaklığı rızkının peşindeliğindendir, bizim özgürlüğe yormamız  densiz bir hüsn-i talil sadece.

Black Mirror’a sardım…o bir neymiş yahu, nefesimi kesti! 6 bölüm izledim şimdiye dek (6 bölüm 2 sezon ediyor, ilk 2 sezon 3’er bölüm sadece) ve her bir bölüm için düşündüklerimi yazsam 6 tane yekpare yazı çıkar şuraya, öyle dolu, öyle zekice her bölüm. Şimdiye dek nasıl haberim olmamış, nasıl atlamışım hayret!

İnsanın kötü hissetmesinin sebebi kötü olmasıdır ama sırf kötü olmadığı için iyi hissedebilir insan. Biraz daha karışık aslında bu konu ama uzatmayacağım.

Kibir bize kendimiz olmamız için çok lazım bir şey fakat fazlası tanrı sanrısına sebep olduğu için kötü. Özeti bu kadar kısa ama çok uzun ve girift bir mevzu bu, aklımda toparlamayı başarırsam yazısını yazarım fakat cüret isteyen bir şey bunu yazmak, çok zor çünkü.
Cüretimiz var çok şükür, akıl da idare eder ama o toparlama kısmı sıkıntılı :)

Başkalarına da oluyor mudur böyle bilmiyorum ama fena bir şey yapıyorum ben, tanımadığım bazılarının günahını alıyorum...
Hakkında hiçbir şey bilmediğim birisinin geri zekalı olduğunu bildiğim biriyle çok iyi anlaştığına şahit olduğumda "bu kadar iyi anlaştığına göre kesin o da geri zekalı" gibisinden bir düşünce geçiyor içimden. Sonra utanıyorum kendimden ama düşünce işte, geçiyo napiim, engelleyemiyorum. Merak ediyorum işte ben gibi başkaları da var mı diye? (Kesin vardır.)

“Bu şehirde” kalıbı bir şarkıya-şiire girmişse orada kesin yalnızlık vardır, acı, aşk, hasret, ayrılık falan vardır. Nasıl bir hüzün şeysiyse artık “bu şehirde” dedikten sonra başka şey demene gerek bile yok, hüzün garanti….Saçma!

Ayrılık kelimesinin eş anlamlıları: hicran, firkat, firak…kesin başkaları da vardır! Nasıl lazım bir kelimeyse türetmiş de türetmişler, çok ayrılmışlarsa demek!
Eskimo dilinde karın yağış şekliyle ilgili 30 kelime varmış. Lapa lapa, sulu sepken, tipi gibi…bizde de var ama toplasan 5 tane çıkmaz. Bir şeyin bir kültürde ne kadar mühim olduğunu anlamanın en kolay yolu o şeyle ilgili ne kadar çok kelime olduğuna bakmak. Bu hesapla mazimiz birazcık ayyaş çünkü eş anlam bakımından kadeh kelimesi ayrılık’tan da zengin:  sagar, peymane, cam, ayağ, piyale…hep kadeh demek bunlar, bilmediğim başkaları da kesin vardır.
Bir de konuyla ilgili değil ama bir divan şiirinde “rüzgar” kelimesi geçiyorsa kastedilen zamandır, zaman rüzgar gibi geçer ya, o hesap, zaman demezler, kapalı istiareyle bahsederler zamandan. Gerçekten rüzgar demeleri gerektiğindeyse rüzgar demez “bad” derler…harbi ilginç şu bizim atalar! 

Güzel şeyler de tıpkı fena şeyler gibi kaçınılmazlık arz eder. Hayat bir tercih gibi sunmaz kendini, dayatır.

Küçük mutluluk ne yaa? Olmuşken adam gibi olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

ÇOK GÜZELSİN GİTME DUR NOKTASI

Şahsi tarihimizin tekerrür ede ede gözümüze sokmaya çalıştığı toplamda sadece tek bir şey vardır belki de: O aslında öyle değil. Taz...