İnsan antisosyal bir varlıktır. (Sade insan değil tüm hayvanlar, özellikle
de etçiller) Bu bir beka tedbiridir. Gören bir göz bunun yansımasını nereye
baksa görür. “Koyun kurt ile gezerdi, fikir başka başkolmasa”
“Antisosyal” demişken… “Asosyal” yerine daha havalı olsun diye
“anstisosyal” diyen varlıklar mevcut yurdumuzda. Bilseler ki ne ilgisiz
şeylerdir bu ikisi! “Hız” yerine “ivme” diyenler de var. Bunlar hep hava
işte:)
İstanbul’u terk etmek için trafik yeter sebep!
Yeni oyuncağım Instagram. Cehennem’in en dibinde yanmak için orada like
yaptığım iğrenç fotoğraflar yeter. Allah affetsin :)
Bi de ters ışıkta en çok yamulanlar dijitaller, dijitallerin de küçük
sensörlüleri olduğu halde içinde güneş olan ne çok fotoğraf var! Neyse büyük
konuşmiim, aslolan insanlık naslolsa :p
Telefonda ismi A,H ve S harfleriyle başlayan birini aramak ne kadar zor!
Rehberimde isimler genelde bu harflerle başlıyor, aradığım kişiyi bulana kadar
canım çıkıyor. Herkesin rehberinde böyle midir ki?
9 ayda 25 kilo verip fit insan oldum çok şükür. Gören herkes nasıl da güzel
bir insana dönüştüğümü söylüyor. Seviniyorum :)
İşler açıldı nihayet de…dereye su inene kadar kurbağanın gözü patlamamıştır
inşallah. Amin.
Spartacus’e sardım. Adamlar dövüşmüyorsa sevişiyor. Nereden bu enerji, ne
yiyorsunuz lan siz! Bi de bi kaç kere kılıç batmadan ölmüyorlar. Öyle bi
seferliğine kılıç önden girdi arkadan çıktıya ölüm yok. Ne güzel.
Kafa kopunca kesin ölüyorlar yalnız!
Şu sıralar çevremdeki herkes evleniyor. Evli arkadaşlarım da bekar olduğum için bana nasıl da özendiklerini anlatıyor. Nasıl bir olmayana erginin içindesiniz ulan!
Sayfiye yerleri kışın, İstanbul da gece güzel. Net. Kalabalığı sevmiyosam demek!
Kafa kopunca kesin ölüyorlar yalnız!
Şu sıralar çevremdeki herkes evleniyor. Evli arkadaşlarım da bekar olduğum için bana nasıl da özendiklerini anlatıyor. Nasıl bir olmayana erginin içindesiniz ulan!
Sayfiye yerleri kışın, İstanbul da gece güzel. Net. Kalabalığı sevmiyosam demek!
Son zamanlarda blogun izlenme oranları patlamış. Doğru dürüst yazmıyorum
bile artık, neye bakıyorsunuz ki?
Denize girmek tıpkı oynamak gibi (çiftetelli falan, düğünlerde hani)
anlamlandıramadığım “keyif”lerden. Nasipsiz bırakmış Allak beni bu zevklerden.
Giriyorum, usülen yüzüyorum biraz ordan oraya, sıkılıyorum çıkıyorum. Sonrası
güneşlenme. İyi de benim bronzlaşmaya ihtiyacım yok ki doğuştan halledilmiş o
iş bende. N’apsam bilemedim.
Fotoğraf çekmeye çabalıyorum ama müşkülpesentlikten basamıyorum deklanşöre! Kalabalığa uymaya çalışıyorum, olmuyor. Çok özlüyorum o maymun gibi
şak şak şak deklanşör günlerimi. Şu sonbahar da gelse de şu ışık biraz
yatsa…du bakalım hayırlısı.
Çok günlük gibi bu oldu bu melankomik not, hem sadece melan var komik yok
hiç. Dur biraz ülke gündemine dair tespit yapayım. Yok yapmayayım.
İnsanın bir kedisi olması güzel, tavsiye ederim. Özellikle de Scottish Fold
cinsini. (Benimkinin cinsi bundan da… kesik kulak, şirine, şerefsiz)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder