KEYİFLİ : Çok keyifli bir mekan, çok keyifli bir kokteyl,
çok keyifli bir şarkı…
Şarkı nasıl keyifli ya? Bacak bacak üstüne atıp nargile
mi içerken mi görülmüş? “Keyif verici” İle “keyifli” ifadeleri arasındaki sevimsiz uçurumun farkında mısın a
gafil kişi?
ÇOK BAŞARILI : Yemek nasıldı? Çok başarılı!
Yemek neyi başarmış? Harward’dan dereceyle mezun mu
olmuş? Olimpiyat rekoru mu kırmış?
Yoktu bu eskiden, son zamanlarda türedi, olur olmaz her
şeye “çok başarılı!”
Bu ifadeyi asıl sevimsiz kılansa içine acemice gizlenmiş
kibir, böyle kof-kalitesiz bir kibir. Yani adamımız o konuda otoriteymiş de bir
şeyleri başarılı-başarısız ilan etme mührü varmış elinde… iltifatı da çok
makbulmüş ve o ürünü çok başarılı bulmuş. Her an “başarısız” da ilan edebilir
yani.
Maria Callas sence nasıl bir soprano? Çok başarılı!
Hasktir ordan!
Not: “Beğeniyorum”un, “seviyorum”un, “hastasıyım”ın suyu mu çıktı! Maria Callas’ı da
sevmeme-dinlememe özgürlüğün var nitekim.
Bİ ŞEYİNE SAĞLIK: “Eline sağlık, ayağına sağlık” hariç,
kalan bütün “sağlık”lar.
ATARLANMAK: Bu da yeni çıkmış. Bu anlama gelen bir çok
kelime zaten mevcut iken böyle sevimsiz bir kelimeyi konuşma diline sokmaya
çalışmak!!! Kısa ömürlü olur, tez unutulur inşallah.
ÇAĞDAŞ: Oldum olası sevmedim. O kadar kaypak, asli
anlamından o kadar uzak şartlı refleks çağrışımlarla algılanan bir kelime ki…Bu
kelimenin her kullanımı dayatmadır, bu kelimeyi kullanarak atılan her yumruk
belden aşağıdır, faüldür. Demagogların vazgeçilmezidir.
Not: Lafım aynı
çağda yaşanmışlığı kast eden haline değil elbette.
SEVGİLER: Mesajların sonuna fütursuzca ekleniyor. O
mesaja cevap verirken ayıp olmasın diye benim eklediğim de oluyor bazen
ama…kerhen. Ne bileyim, böyle ucuzluktan alınmış hissi yaratıyor bende.
Kampanya zamanı bolca alınmış, olur olmaz her mesajın altına bir tane iliştiriliveriyormuş
gibi.
Eskiden “muhabbetle” denirmiş ki aşağı yukarı aynı
manalara geldiği halde buna gıcık olmuyorum, bilakis hoşuma gidiyor. Benimki de
şartlı refleks mi ki acep?
AŞKIM: “Aşkım gelirken domates almayı unutma!”
Aşk’la domates aynı cümle içinde kullanılmaz, böyle
olmamalı :p
Hem zaten cümlede
görüldüğü üzere “domatesle gelmek” “gelmek”in önüne geçiyorsa artık… o senin aşkın falan değildir, belki de hiç
olmamıştır. Gelirken domates almayı unutursa ne olacak peki, fırça mı atacaksın
aşkına?
“Aşkım ben ağda
yapıyorum telefona bakar mısın?” İğrençç!
AYDIN: Sorun kelimenin kendisinde değil de kişi başına
düşen gerçek aydın sayısının aşırı düşük olduğu bu coğrafyada (maalesef öyle)
bu kadar yoğun kullanılıyor olmasında, olmayana ergi hesabı… Kelime, şartlı
refleks çağrışımları asli anlamını örtecek şekilde ve bu denli yoğun
kullanılıyor olunca gıcık oluyor haliyle insan.
Aydınlatıyor iddiasında olmak da gerçek bir aydının yapacağı en son şey zaten.
Sevimsizlik kelimenin özünde.
İVME: Bunda da sorun kelimede değil kullanımında. Ne
olduğunu tam olarak anlamamış insanlar tarafından yanlış manada kullanılıyor
sürekli, “hız”la karıştırılıyor. Hızın değişim hızı demek ivme, mühendis olduğum
için nasıl bir şey olduğunu anlayabiliyorum haliyle de… mecazi bir yansımasını
cümle içinde kullanma gereği hissetmedim hiç! Daha havalı olmak adına bu kadar
kastıracaklarına basitçe “hız” deseler… daha ferah bir yer olur bence dünya.
BENDENİZ: “Köleniz”
demek. “Bende”de doğrudan “köle” demek zaten.
Zamanında karşısındakilere “kölenizim” kabulüyle hitap
etmeyi, bu sırnaşık-samimiyetsiz kelimeyi hitap listesine sokmayı akıl eden
yalaka kişiye gıcık olmakla kalmayıp bu kelimeyi anlamından habersiz (bilen
kullanmaz zaten) kullananlara da gıcık oluyorum. Komiklikli bir kibarlık elde etmeyi umarak kullanıyorlar…ummasınlar!
“Ben deniz” şeklinde ayrı yazanını bile gördüm, deniz
olmaktan kastı neyse artık! Kelimenin ne benle, ne senle ne de denizle ilgisi
var…sen de köle falan değilsin zaten, kullanma öyle bilmediğin şeyleri, bu
kelimeyi kullanmadan da havalı olabilirsin :p
Not: Bu hesapla “efendim”e de gıcık olmam lazım ama o
iyice evrim geçirmiş, asli anlamından uzaklaşmış bir kelime, ona olmuyorum. Malum, galat-ı meşhur lügat-ı sahihten
evladır, öyle olmayaydı “lütfen” de diyemezdik gönül rahatlığıyla.
Atarlanmak buralara daha gelmedi ...cicim.. temaya uysun dedim :)
YanıtlaSilAydınlandım, klavyenize sağlık! :))))
YanıtlaSilTeşekkürler :)
Sil