Empati borçlandırır.
Tutmuş
duadan gol yemek mi yoksa tutmuş bedduayı yaşamak mı daha fena? En
fenası bozulmuş beyaz eşya bence, servisler hem sahtekar hem gelmiyor.
İyi
bir şiir kitabı, sayfaları sırayla okunarak değil tırtıklanarak tüketilir. Sarhoş
mehter takımı gibi okunur, her şiir arada bir bakılan resim gibidir ve bitince
bitmez.
Suretinde mana ararken bulduğunu mana
zannedenlerin en öz işi: burçlar.
Mesajı
olan filmleri sevmiyorum. Olmayan filmleri de sevmiyorum. Ama bazı filmleri
seviyorum. Sokmayın lan gözümüze bu kadar ve hikayeniz
yoksa anlatmayın!
Ölmek isteyen biri moralin çok önemli
olduğu bir hastalığa tutulur da doktorların "çare yok" dediği noktada
öleceğine çok sevinir ve morali tavan yaparsa hastalıktan kurtulur mu yoksa
ölür mü? Moral ne tarafa çalışır? Paradoks gibi evet ama bence ölür.
Karanlık
tarafından yutulanın aydınlığa dönüşü her zaman mümkündür ama karanlığı yutmuşa çare olmaz.
Üzgün olmadan özgün olamazsın.
Bezgin ol ki gezgin olasın.
Kuzguna yavrusu düzgün görünürmüş.
Süzgüne çözgün gerekmez.
Şaka şaka, kafiye tutuyo diye kural uyduranlardan değiliz, çözgün ne hem? :p
Yalnız şu kuzgunlu olan fena olmadı sanki :)
Kırılmaya alışmış insanı tekrar be tekrar kırmakta beis görmüyor insanlar çünkü zaten kırık.
Kelimeleri
yabancı kökenli diye hakir görürsek huzurumuz kalmaz. "Huzur"
kelimesi Arapça kökenli çünkü.
Reflü, balıklarda da oluyor mu?
Normal insan yetmez gerçek insan lazım. Öğürmeden
yaşayabilen insan değil.
Merhametin
> özsaygın = merhametin
kibir olarak algılanır, gaddarlık görürsün,
Nefretin > özsaygın =
etine dayalı bir bıçakla yaşarsın,
İntikam arzun > özsaygın = bıçak eninde sonunda sana da girer,
Sevilme isteğin > özsaygın =
sevgisini istediklerin yanında durmak için ücret talep eder,
Sevgin > özsaygın = düşersin,
Saygı talebin > özsaygın = zorladıkça itibarsızlaşırsın,
Maddi beklentilerin > özsaygın = sktir
ordan!
Hakikat talebin > her şey = piyasada para etmezsin,
Hakikat talebin > her şey = acıyla yükselirsin.
Kaybedilmeden
kazanılamayacak savaşların zaferinden Allah’a sığınırım.
Çoluğunun çocuğunun rızkını pavyon
karılarına yediren adam mı daha kötüdür yoksa pavyon karılarının çantasından
para çalıp çoluğuna çocuğuna götüren adam mı?
Bu soruya tutarlı cevap üretebilen biri şu hayatta her şeyi anlar.
Borsada altın sertifikalarından üç beş kazandıklarımı hisselere yedirdiğim
günlerde rızkı pavyon karılarına yediriyor gibi hissediyordum, sonra tersi
oldu, hisselerden kazandıklarımı sertifikalarda kaybettim. Bu soru da öyle
geldi aklıma.
Soruya tutarlı cevabım yok ama belirtmeliyim ki konsomatrisleri soymak da çok
iğrenç.
Yürüdüğüm için kilo vermedim ama
yürümediğim için kilo aldım. Adaletine yandımın dünyası!
MFÖ'nün
dediği gibi, bir zamanlar aşık olmuştum ama randıman alamadım. Hey gidi Bodrum.
Görsel Çöplüğü'nün
horozlarıyız, kimse iyi değil.
Polisiye dizilerde çok fazla
lüzumsuz seks oluyor. Kardeşim polisiyemizi verin gidelim, bu ne azgınlıktır!
Bana dokunmayın lan bir yıl
yaşayın… ya da daha çok bana ne!
Gerçekten anlamak istiyorsan maruz kal.
Bana hangi partiye oy vermemem gerektiğini
değil hangi partiye oy vermem gerektiğini söyleyin. Ben de size o dediğiniz
partiye neden oy vermeyeceğimi anlatayım.
Bu konuda boş konuşmayanlar, sadece susanlar.
Arabaların
arkasından artık koşmayan köpek anlamıştır bir şeyleri de iyi mi etmiştir
sanki?
Boğulan
birisi kendisini kurtarmaya çalışanın kafasını suya bastırarak su yüzünde
kalmaya çalışır, bunun sonucunda her ikisinin de boğulması gayet mukadderdir ki
örnekleri çok.
Özdeğer yoksunu biri ilgi gördüğünde de aynısını yapar, ilgi göstereni dibe
bastırır… yükselebilmek için… geçici bir yükselme için… yükseldiğini sanmak
için.
O sebepten kendisine düşük değer biçen birine ilgi duysanız bile belli etmeyin.
Böyle işe yaramaz formülleri uç uca eklesen burdan Ankara’ya yol olur biliyorum
ama… formül de yanlış değil nihayetinde.
Şu blogda
bana artık saçma gelen o kadar çok şey var ki, tek tek silinesi hepsi. Bir de
lüzumsuzca uzatmalarım var, onları da ya silmek ya kısaltmak lazım ama… kim
uğraşıcak? Kaldı ki neden yani?
15 aydır dokunmadığın bloğa 15 ay sonra hiçbir şey olmamış gibi melankomik not
yazmak da bambaşka bir yüzsüzlük, o da ayrı.
Meraklısına kıyak:
My Brilliant Friend.... dizisi, aha şu:
https://www.dizigom1.tv/my-brilliant-friend-1-sezon-4-bolum-hd1/
1. sezon, 4. bölümün sonu,
Kulaklıkla izleyin, speaker olmaz.
Defalarca izledim o havai fişek sahnesini, her izleyişte kıyam kaçınılmaz!
Birbirine ekli şu iki parça çalıyor:
https://www.youtube.com/watch?v=BDRv-zJqb4w&list=PLUyCPXD3ekvxGYvMpZ0XXKtVO1lra_ktC&index=6
https://www.youtube.com/watch?v=KIvgU1NsKJE
İçinizde ayaklanma çıkmadıysa boş verin, meraklısı değilmişsiniz demek.